İkiz annesi Dilek beni sobelerken Dijital Kaleyi okuyormuşum. Dijital kaleden sonra , Suskunları okurum demiştim amma 20 sayfasını okuyup , devam edemeyeceğimi düşündüm. Kazanan yalnızdır kitabı elime geçti ki pek tarzım olmadığı halde okudum. Kazanan yalnızdır bittiğinde suskunlara yeniden bir şans verdim ve iyi ki okumuşum, ilk sayfalar ne kadar sıkıcıysa sonraki sayfalarda karakterler suskun ama güzeldiler. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı.Bir daha bu yazardan okurmusun? derseniz. Belki evet belki hayır.
Yazarın daha önce sadece Simyacı kitabını okumuştum.Çok polyanna gelmişti simyacı, o kadar yol katedip aradığının yanıbaşında olduğunu görmemek falan bunlar pek bana göre değil,fazla gerçekçi olmamla ilgili sanıyorum. Bu kitapta neyseki aranılan gerçek için verilen savaş yapış yapış değil aksine biraz karaydı.(Ben romanlarda hastalıklı karekterleri severim mesela Hamdi Koç'un kitaplarında bütün karekterler hastalıklıdır, bayılırım onlara).
Diyeceğim o ki okunmasa da olurdu.
ve gelelim kiraz çiçeklerine, internetten okuyanlardan etkilenip yine internetten satın alıp okudum. Tasvirler süper , kitabı okurken Japonya'yı görme hayalleri kurarken yakaladım kendimi. Çeviri'den kaynaklı olduğunu sandığım kesik geçişler var kitapta ki Japonca kitaplar genellikle Fransızca'dan Türkçeye çevriliyormuş. Benim okuduğum kitapta hiç bir şekilde çeviriyle ilgili bilgi yoktu.
Bu kitabı da Dijital Kale'den önce okumuştum. Zaman yolculuklarıı takip etmek biraz zordu ama çok eğlenceliydi, filmi görmek istemiyorum çünkü film kitapla aynı tadı vermiyor.
Ayşegül'ün içsesi konuşuyor.
--Şu yazarların hayal güçleri ne çok çalışıyor,
--neden benim ki bu kadar çalışmıyor?
-- E ben yazar değilim ki iyi bir okurum ondan
Ayşegül'cüm çok güzel kitaplar okumuşsun.Benimde artık yeni kitaplar alıp okuma vaktim geldi...
YanıtlaSilBende bazen düşünürüm neden kitap yazamıyorum diye.
YanıtlaSilHaklıısn ben yazar değilim ki.
Sadece okurum.Ama iyi bir okurum.
Ayşegülcüm bana uğrramısın canım.Ödülün var da:))
YanıtlaSil