2 Mart 2010 Salı

ATIK YAĞLAR SULARIMIZI ÖLDÜRÜYOR



Eren Güler / hurriyet.com.tr 21 Aralık 2009

Türkiye'nin sularının, akarsularının, göllerinin ve denizlerinin kurtarılması sizlerin elinde.

Hem de çok basit bir yöntemle... Hepimiz yemek yapmak ve kızartma yapmak için evmizde çeşit çeşit yağ kullanıyoruz. Ayçiçek yağı, zeytinyağı,mısırözü yağı, margarin vs... Peki bu yağları kullandıktan sonra ne yapıyoruz? Lavaboya döküyoruz değil mi...
TAM BİR KATLİAM
İşte doğa katliamı da tam bu noktada başlıyor. Lavabodan döktüğümüz her bir damla yağ ile Türkiye'nin geleceğini çalıyoruz ve zaten sınırlı olan su kaynaklarımızı katlediyoruz... Hem de ne katliam....Lavabodan döktüğümüz bir litre yağ tam 1 milyon litre suyu mahvediyor. Evet evet, 1 litreye 1 milyon litre... Fritözlerde kirlenen yağlar, kızartma yapıldıktan sonra tavalardan dökülen yağlar denizlerimizde, göllerimizde, akarsularımızda ve içme suyu kaynaklarımızda geri dönülmesi imkansız hasarlar yaratıyor.Bu yağlar suların üzerinde birikerek güneş ışıklarının aşağıya geçmesini önlüyor ve oksijeni keserek sudaki tüm dengeyi bozuyor. Hem sudaki canlı yaşamı bitiyor hem de sular hızla kirlenerek tüm işlevini yitimeye başlıyor. Uzmanların söylediğine göre bu kirlenme böyle devam ederse 30-40 yıl sonra Türkiye büyük bir su sorunu ile karşı karşıya kalacak.Bu atık yağ kabusunun ev tarafı bir yana bir de işyerleri tarafı var. Türkiye'deki binlerce gıda işletmesi, oteller,moteller, kamu kurumları , askeriye, dev yemek şirketleri, fast-food'çular, tatlıcılar... Maalesef bunların çok büyük bir bölümü de yağlarını oluk oluk lavabolardan aşağı döküyor. O yağlar lavabolardan döküldükçe Türkiye'nin geleceği ellerinden gidiyor, her taraf pisleniyor, kararıyor. Ve maalesef belki de çocuklarımızın içecek bir damla su için birbirine gireceği bir geleceğe gidiyoruz...
BU NUMARAYI BUZDOLABINIZIN ÜZERİNE YAPIŞTIRIN: 444 28 45
Mevcut durum bu kadar kötü maalesef. Peki değiştirmek için bişeyler yapabilir miyiz? Evet yapabiliriz. Her bir hane halkı, her bir küçük dükkan, her bir işletme bu gidişatı değiştirebilir. Yağları lavabodan dökmek yerine ufak bidonlarda biriktirebilirsek bütün işi çözebiliriz. Çünkü bu bidonları sizden ücretsiz olarak alacak kurumlar var Türkiye'de. Evinizde 5 litre biriktirin, açın bir telefon, gelip alsınlar. Bu kadar basit. İşyerleri için de ufak bir hatirlatma yapalım. Atık yağını vermek için sözleşme yapmamanın, yağları lavabodan dökmenin aslında büyük bir cezası var. Tam 73 bin lira. Bu ceza şimdiye kadar kesilmemiş ama sorunun ne kadar ciddi olduğunun farkına varan belediyeler yakında cezayı kesmeye başlayacaklar. Bizden uyarması, sürpriz bir ceza ile karşılaşmamak için elinizi çabuk tutun.
Yağ meselesi memleket meselesi

4 yorum:

  1. ahh Ayşegülcüm ne güzel yazmışsın.Bende uygulamak istiyorum ama vallahi fırsat bulamıyorum.Ama postunu aynen yayınlamama izin verirsin sanıyorum.En azından bende bu bilgiyi paylaşma fırsatı bulmuş olayım.

    YanıtlaSil
  2. Ben böyle duyarlı insanlara hayranım evde pek kızartma yapmam mümkün olduğunca az yağ kullanırım ve artan yağları biriktirip köye yolluyorum sabun yapımında kullanılıyor....
    Bu yazını müsadenle yayınlamak istiyorum....
    Teşekkürler...........

    YanıtlaSil
  3. Mutfakta bazen suyu boşa akıttığım oluyor, fark ettiğimde çok kızıyorum kendime... Ama yemeklerden arta kalan yağları mutlaka birikim kabına koyuyorum. Pek çok arkadaşıma da bu bilinci ve alışkanlığı aşıladım. Dünya da canlı bir organizma ve bu yağlar onun katillerinden biri... Bu katliama duyarsız kalmak caniliktir bana göre...

    Paylaşım ve duyarlı yaklaşımınız için Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  4. Bilgilendirme için gönülden teşekkürler..

    YanıtlaSil