20 Eylül 2013 Cuma


2012 yılında başlamıştım okumaya, hiç adetimin olmadığı halde bırakıp bırakıp yeniden başlayarak okudum(arada dünyalar kadar kitap okudum tabiki) ve dün akşam deniz ders çalışırken bitti. Son sayfada 1995-2010 yazısını okuyunca Deniz dedim budur işte adam 15 yılda yazdıysa bende ancak 1,5 yılda okurum.
Aşkın hastalıklı halinin, bir sürü insanın hayatını etkilemesi üzerine , betimlemelerin gerçek hissi veren duyguları vardı kitapta.
Ben mesela bahar çiçeklerinin rengini gördüm ve o menekşelerin kokusunu duydum.



26 Temmuz 2013 Cuma

BABA OLAYI

blog okumak ,

http://yolunneresindeyim.blogspot.com/2013/07/baba.html benzer bir babalık macerası yaşadığını,

hissetmektir.

6 Haziran 2013 Perşembe

kahve / demokrasi

İki şey yurdumuzda yetişmez; biri kahve, biri de demokrasi.
İkisi de bize dışarıdan gelir.
Yüzyıldır şu demokrasiye verdiğimiz gücü, kahve yetiştirmeye harcasaydık, bugün memleket balta girmemiş kahve ormanına dönerdi.
Hamdolsun, demokrasiden yana hiçbir sıkıntımız yoksa da kahvesizlikten çektiğimizi biz biliriz. Kahve bu…Hiçbir şeye benzemiyor. Demokrasi öyle mi? Olsa da bir olmasa da… Kahve olmazsa insanın başı döner, demokrasi olmazsa insanın başı dönmez. Kahvenin mis gibi kokusu vardır, demokrasinin kokusu bile yoktur. Kahveyi fincana kor içersin. Demokrasi ne yenir, ne içilir. Ne işe yarar şu demokrasi söyler misiniz?
Aziz Nesin

5 Haziran 2013 Çarşamba